Cumartesi Pazarı
Chambery’ye geldiğimden beri gitmeyi en çok sevdiğim
yerlerden biri cumartesi pazarıdır; çünkü şöyle dolu dolu insan görebildiğim
nadir yerlerden birisidir. İnsanlar paspal giyinmez, kadınlar makyajlarını
yapar, yaşlı teyzelerin ay düştüm, ay kalktım derdi olmadan alışveriş
yapabilecekleri bir zemini vardır. Hatta ve hatta yürüme engelli vatandaşlar
bile girebilir pazar alanına. Medeniyet medeniyet:) Bu arada aynı yerde Salı sabahları da biraz daha küçük bir pazar kurulur.
Yine de gerçekten domates gibi
kokan bahçe domatesini de böyle yerlerde bulmak bir hayli zor. Bu hafta
bulduğum bu harika domateslerin çekirdeklerini kurutup saklamaya karar verdim, daha sonra saksıda yetiştirmek için. Domateslerin dışı çok muntazam değil, kıpkırmızı falan da değil; ama
elinize alıp kokladığınızda farkı anlıyorsunuz. Eve gidip de ortadan ikiye
böldüğünüzde, içini kıpkırmızı gördüğünüzde, her şeyin başında, yediğinizde
anlıyorsunuz. Buranın en meşhur ve en pahalı domatesi le coeur de boeuf’ten
bahsetmiyorum. Onlar da güzel ama bizim köyün domatesine benzeyen bu şahane
domatesler gibi değil. Ne domatesmiş arkadaşım, amma anlattım.
Pazarın bir ucunda kafeslerde tavşanlar, ördek yavruları,
civcivler, tavuklar olur. Elbette hepsi satılık ve onların yumurtaları da.
Hatta deve kuşu yumurtası bile var. Tam çocuklara uygun bir köşe ve tabi bana:) Bahçeli bir evim olursa bir gün, buradan tavuk alıp beslemek istiyorum. Şehirde yaşamalarına rağmen, bu şekilde yapan pek çok kişi var burada.
Çevirme tavuk yapılan yerde upuzun bir kuyruk olur.
Kapanmalarına beş dakika kala gidince kuyruk kalmıyor, şirinlik falan yaparsanız da küçük bir indirim alma şansınız var bu saatte. Tüyoyu da verdim, hadi yine iyisiniz:)
Eğer şanslıysanız paela bile bulabilirsiniz pazarda. Paelacı amcaya
öyle acıklı bakmışım ki alırken, adam bir porsiyon vereceğine iki porsiyon vermiş.
Kalanını da şekildeki gibi ertesi gün ısıtıp yemiştik. Aslında benim bakışım içindeki tuhaf böcekler nedeniyleydi ama olsun. (Böcekler derken, karides, midye tarzı şeyleri kastediyorum, paela Çin değil İspanyol mutfağına ait biliyorsunuz:)
Peynircilerden çeşit çeşit peynir ya da hamur işleri satan tezgahlardan taze makarna alabilirsiniz.
Sokak müzisyenlerine rastlamanız da olası. Bazen bozuk para yerine meyve, sebze de kabul ettiklerini gördüm. Çok sevimli bir manzara oluyor. Kısacası cumartesi sabahları pazar
meydanı cıvıl cıvıl olur. Ta ki saat on ikiyi vurana kadar. Saat on ikide herkes
toplanmaya başlar. Kamyonetler getirilir, herkes malını mülkünü toplar, saat
bir gibi de pazar meydanı bal kabağına dönüşür.
Saat iki, üç civarı gittiğinizde o geldiğim yer burası mıydı ya, dersiniz; çünkü ne bir çöp bırakılmıştır, ne bir iz.
Herkes nerede, derseniz
de pazarın hemen yanındaki La Place de l’Hotel de Ville’e bakabilirsiniz. Pazar
sonrası yorgunluğunu gidermek için çoluk çocuk, köpekleriyle birlikte, canlı
müzik eşliğinde, meşrubatlarını yudumluyorlardır.
25 Ağustos 2013 Chambery
Yorumlar
Yorum Gönder
Hı hı evet! Hımmm...Devam edin lütfen...hımm..